31 Mart 2011 Perşembe

Ben gencken;


Otuz bes 35yasima 1-2 gun kala mutlumuyum diye sorgularken buluyorum kendimi.Hayatimda eglencenin yeri ve onemi azaldi,artik eglenemiyorum,dans etmeyi severdim,muzik dinlemeyi artik bunlari bile cok nadir ve sanki bir gorevmis gibi yapiyorum.Sorumluluklar insanlari sIkIci olmaya zorluyor,onceden hayatinin merkezine yakin duran  seyler artik sadece dugun-parti vs.gibi seylerin oluverisine gore sinirlaniyor.

Ben gencken hayati-anlamini sorgulardim sonra kafamdaki milyonlarca cevapsiz sorudan sIkIlIr,biraz alkol,gurultulu muzik,dans pistinde bir iki salinma iyi gelirdi,sorularin hepsi sigaramin dumanindan  o zamanlar nispeten daha az radyasyon iceren atmosfere suzulurdu usul usul..

Ben gencken Jack Keurac gibi asi  olacagim derdim.Oguz Atay kadar tutunamayacagim sanirdim.Simdi  ise tutundugumu zannettigim seyler benim kendi umutsuzluk sarmasiklarim.

Asi olamadim,motoksitletimle yeni yerler kesfedemedim,zerdust hayati surecek kadar cesur degildim.Peki ne oldum,veya bu duzen icinde ne olmama izin verildi?

Yok bu otuzbesime geldim  ve iste benim pismanliklarim yazisi degildir.Cok guzel bir aileye sahip oldugum icin bir sukur yazisidir.Bir isyan degil,bir duadir
.
Su anda buyuk yesil elmayi dislerken kizimin cikardigi seslere hayran olan bir annenin sukur yazisidir olsa olsa..


Roma'da  sokak arasinda fotografini cektigim ,arabanin uzerine konmus etrafi izleyen,nerede ve kim oldugunu saskin gozlerle sorgulayan bu kus anlatabilir mi derdimi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder